Ulaştırma sistemleri ve çözümleri gün geçtikçe değişmekte, gelişmekte ve yenilenmektedir. Bu değişimden pay sahiplerinden biri de halkla ilişkiler kapsamında önemli yer tutan çevresel etkenlerdir. Bu değişim karayollarında açıkça görülmekte peki ya denizcilik sektörü ne durumdadır.
2050 yılında denizcilikten beklentilere bakıldığı zaman günümüzden oldukça farklı olacaktır. Çevresel kaygılar aynı şekilde denizcilik sektörünü de etkileyecektir.
IMF yayınladığı rapora göre küresel ticaret 2050 yılında günümüze oranla %37 oranında artması beklenmektedir. Bu sebeple çevresel kaygılardan ötürü enerji koruyucu dizaynlar kritik önemde olacaktır.
IMO verilerine göre denizcilik sektöründe Karbon içermeyen temiz yakıtlar için önemli bir gelişme olacağı düşünülmektedir. Temiz yakıt olarak Hidrojen, Bioyakıtlar yada amonyak türevleri ilk akla gelenlerdir.
Elektrik deniz taşımacılığında önemli bir etkiye sahiptir ancak bu daha çok yakın kıyısal seferler yapan feribotlar için şu an daha uygun olarak gözükmektedir. Uzakyol gemileri için ise büyük etki yakıt karışımından gelecektir. Bu özellikle 2020 yılında rafinerilerde üretilecek yeni uyumlu yakıt olarak karşımıza çıkacaktır.
IMO Kayıtsız Kalmadı
Bu yılın başında IMO, 2008’e kıyasla 2050 yılında sera gazı emisyonlarını %50 oranında düşürmeyi hedeflediğini açıkladı. Hatırlanacağı üzere geçen hafta dünyanın en büyük konteyner firması olan Maersk, yayınladığı yeni videosu ile 2050 yılında sera gazı emisyonunu “0”a düşürmeyi hedeflemektedir.
Eğer IMO’nun %50 hedefine ulaşmak istiyorsak, gemilerimizin%50’sini karbonsuz yakıtları kullanmasına olanak sağlayarak retrofit yapmamız gerekmekte. Bunun yanı sıra LPG ve LNG giderek sektörde daha fazla yeralmaktadır. Bu yönde makina retrofitleri yapılmakta ve bunker olanakları üzerine yeni projeler ortaya çıkmaktadır. Elektrik sisteminin ise sektörde çok fazla pay alması beklenmemekte çünkü bu dizaynalar daha çok Norveç fiyortları arasında taşımacılık yapılması istenen feribotlarda, yakın kıyısal seferler yapan gemiler için uygundur.
Sera gazı azaltımında Gemi dizaynlarının yanı sıra Liman dizaynları da önemli bir yere sahiptir. Geminin durağan zamanlarının azaltılması en büyük etken olacaktır. Konteyner gemilerini harç tutarsak Tanker ve Dökme yük gemilerinin demir ve liman süreleri önemli bir etkendir. Bunu gerçekleştirmek için de:
- Gemi, liman, pilot noktası arasındaki koordinasyon ve senkronizasyonun arttılması gerekmekte.
- Otomasyonun daha fazla rol aldığı terminal retrofitlerinin uygulanması gerekmektedir.
Geçen hafta Rolls-Royce firması tarafından Fin Feribot firması için retrofit yapılan gemi ilk seyrini başarılı şekilde gerçekleştirdi. Gelecek gerçekten de heyecan verici.